Defne Joy Foster öldü.
Ölümü ile bir kez daha "sevgi" kelimesinin bir çok şeyi yutup götürdüğü görüldü.
Defne nasıl öldü, neden öldü soruları birsüre sonra anlamsız kaldı.
Konuşanlar konuştu.
Yazanlar yazdı.
Ancak hepsi bir köpük gibi bir tarafa sıyrılıp bırakıldı.
Kalan Defne'nin gülümseyen yüzü bitmeyen enerjisi oldu.
Belki başka biri olsa idi..
Ölüm şekli ile anılırdı.
Ancak o son dansı ile akıllarda kaldı.
***
Defnenin ölümünde dikkatimi çeken Kerem Altan'ın ifadesi idi.
Kerem Altan "o geceyi" anlatırken ambulansı nasıl çağırdığını da anlatıyor.
"Eve yakın olan Bağdat Caddesi’ndeki Acıbadem Kliniği’ne gittim.
Güvenlik görevlisi kimsenin olmadığını söyleyerek İstek Vakfı’na ait kliniğe yönlendirdi.
Ancak burada da kimse yoktu.
Sonrasında eve döndüm.
Yatakta baygın halde yatıyordu.
Ben biraz da alkollü olduğunu düşünüyordum.
Durumu düzelmeyince 06.30 sıralarında Back-up’ı aradım.
Hangi doktorla görüştüm bilmiyorum.
Hatırladığım tek şey acil bir ambulans istediğimdi." Kerem Altan,
Klinik klinik gezeceğine...
Back-up’ı arasa belki de Defne hayatta olacaktı.
Kimbilir Kerem ne düşündü klinikleri dolaşırken..
***
Benim görebildiğim,
Ölüme giderken de bilirkişilerle gitmeli.
Başka tetikleyici korkularını bir yere asabilen insanlar.
Ölüm karşısında daha dik durabilenler.
Bir hastane yerine klinik klinik dolaştırılırsan..
Bir bakmışsın masal olmuşsun.